Tasfiye Dışındaki Usullerle Tüzel Kişiliği Sona Eren Şirketlerin Kanuni Temsilcileri Adına Vergi ve Cezaların Tarh Edilip Edilemeyeceği
26.08.2022 tarihli Resmî Gazete’de 29.06.2022
tarihli ve 2019/17968 başvuru numaralı Anayasa Mahkemesi kararı yayımlanmıştır.
Söz konusu kararda tasfiye dışındaki bir nedenle
ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin kanuni temsilcileri adına vergi ve
cezaların tarh edilip edilemeyeceği konusunda hukuki belirliliğin ve
öngörülebilirliğin bulunmadığı belirtilmiştir.
Buna göre olay tarihinde (213 sayılı VUK’un
10’uncu maddesine 7103 sayılı Kanun ile eklenen ve 27.03.2018 tarihinde
yürürlüğe giren fıkra hükmü öncesi bir tarihte) farklı içtihatların (Danıştayın
3’üncü ve 4’üncü daireleri arasındaki görüş farklılıkları nedeniyle) bulunması
ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 17/9’uncu fıkrasının yürürlüğe
girmesinin üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen ilgili hükmün
yorumlanmasında bütünlüğün sağlanamaması nedeniyle hukuki belirlilik ve
öngörülebilirlik ilkelerinin zedelendiği, bu durumda vergilendirme suretiyle
mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin belirlilik ve öngörülebilirlik
kriterlerini taşıyan bir yasa maddesine dayanmadığı ifade edilmiştir.
Bu nedenle, başvurucunun Anayasa’nın 35’inci
maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna
varılarak bu ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama
yapılması amacıyla kararın bir örneğinin yerel mahkemeye gönderilmesi gerektiği
belirtilmiştir.
Söz konusu karara aşağıdaki bağlantıdan
ulaşılabilir.
